Albaraka’da Bir Proje Hikâyesi “İş’te Oyun”
Albaraka’da Bir Proje Hikâyesi “İş’te Oyun”
Bir filmin repliğinde geçtiği gibi; “bir yerde mutlu mesut olmanın ilk şartı orayı sevmektir. Burayı seversen burası dünyanın en güzel yeri olur.” diyor ya, benzer duygularla biz de Albaraka’yı seviyoruz, bundan sebep Albaraka’nın bizim hayatımızdaki yeri müstesnadır. İşte bize bu duyguları yaşatan iş yerimizin bu duygularımıza sebep olan bir uygulaması “işte oyun projemizin” hikâyesinden kısaca bahsetmek istedik.
Bankamızda uzunca bir zaman, çalışan çocukları için neler yaparız diye düşündük kendi aramızda, aslına bakarsanız çalışanlarımız özellikle tatil dönemlerinde olsun, bayramların arife günlerinde olsun iş yerine çocuklarıyla zaten geliyordu. Biz bu dönemlerde birkaç uygulama da yaptık. Adına “çocuklar ofiste” diyerek. Çocuklarla oyunlar oynadık, onlara hediyeler verdik, çalışma alanlarını gezdik ve onlarla pasta kestik o günlerimizi bunun gibi etkinliklerle süsledik güzel oldu. Çalışanlarımızdan çok olumlu tepkiler aldık. Bir iki yıl bu şekilde özel zamanları takip ettik ve çocuklarımız için onlarla birlikte olabileceğimiz organizasyonlar yapmaya devam ettik.
Konuyu ciddi bir boyutta düşünmeye başlamamız ise Genel Müdürümüz Melikşah Beyin;
“-Bankamızda çocuk sesleri duymak istiyorum onlarla birlikte olabileceğimiz ortamlar oluşturalım.” dileği ile oldu. Bu düşünceden hareketle çalışanlarımızın çocuklarını düzenli olarak getirebilecekleri ve onlarla bu ortamda profesyonelce ilgilenecek uzman kişilerle çalışmaya karar verdik. Bu konuda birkaç firmayla görüştükten sonra çocuk yetiştirme konusunda idealist bir projeyle yola çıkmış bir firmayla çalışmaya karar verdik. Böylece önemli bir süreci başlatmış olduk.
Projenin en önemli konusu uygun bir mekân oluşturmaktı ve bizim genel müdürlük binamızda bu konuda uygun bir yer maalesef yoktu. Bu konuda Albaraka da birimler arası dayanışmanın çok güzel bir örneği sergilendi ve Genel Müdür Yardımcımız Süleyman beyin önderliğinde İnsan Kıymetleri Müdürlüğü, İdari İşler Müdürlüğü, Eğitim ve Kariyer Yön. Müdürlüğü ve işin en fazla emekçisi İnşaat ve Emlak Müdürlüğü güzel bir dayanışma ile çocuklarımıza özel pırıl pırıl bir oyun alanı yapmayı başardık. Bu alanı oluşturmak kolay olmadı; Eğitim ve Kariyer Yön. Müdürlüğümüz bunun için bir eğitim salonunu feda etti ama bu yeterli değildi daha çok alana ihtiyacımız vardı. Bu aşamada İdari İşler Müdürlüğümüz eğitim salonu bitişiğindeki bayan mescidini, ihtiyaçtan büyük olan erkek mescidi alanına bölerek taşımak önerisini getirdi. Böylece eski bayan mescit alanı ile eski eğitim salonu birleştirilecek ve çok geniş bir alana sahip olacaktık ayrıca çocuklarımız için onlara özel bir tuvalet alanı da yapabilecektik. Bu proje ilerledikçe ilgilenen herkesi heyecanlandırıyordu. Kararlarımızı alıp belirledikten sonra inşaat faaliyetleri başladı. Önce erkekler mescidi ikiye bölündü ve bir bölümü bayan mescit alanı olarak hizmet vermeye başladı. Daha sonra eski eğitim salonu Albaraka akademi alanından fiziksel olarak ayrıldı ve eski bayan mescidi ile birleştirilerek ilk alan oluşturuldu. İnşaat ilerliyordu duvarlar alçıyla sıvandı, tavanlar yapıldı her şey miniklere göre yapılıyordu tuvaletler, lavabolar sanki masaldaki yedi cüceler için ev hazırlıyorduk. Nihayet duvarlar özel seçilmiş renklerle, kimisi yeşile, kimisi sarıya, kız tuvaletleri pembe, erkek tuvaletleri maviye boyandı. Bir yandan çocuklarımızın oynayacağı oyuncaklar, oyun eğitim alanları, küçük bir çarşısı bile vardı marangozu, bakkalı, manavı, elbise koyacak dolapları duvarda resimler, halatla tırmanma vesaire vesaire. Yemekhanemize onlar için özel küçük sandalyeler ve masalar bile aldık. Biz bankacılığı bıraktık oyuncaklarla, minik sandalyelerle çocuk ölçüsü standartlarıyla ilgilenmeye başladık. Satın alma servisimiz böyle bir satın alma deneyimi yaşamamıştı herhalde. Dedim ya proje ilerledikçe heyecanımız arttı işin içine girdikçe biz de çocuk yanımızı hatırlamaya başladık.
Böylece üç buçuk dört ay geçti ve İnşaat Emlak Müdürlüğünden Özgür beyin;
- abi biz inşaatı bitirdik artık kullanabilirsiniz
açıklamasından sonra bir hafta içerisinde siparişini verdiğimiz özenle seçtiğimiz tüm malzemeleri, dolapları minik masa ve sandalyelerimizi yerlerine yerleştirdik. Adını “İŞ’TE OYUN” alanı olarak koyduk. Alana giden koridoru ve kapısını güzel resimlerle süsledik. Çok güzel olmuştu, hepimiz, emeği geçen her arkadaşımız diğer çalışanlarımız meraklarını gidermek adına çocuk alanına bakmaya gittik bu ziyaretler bir ay kadar sürdü. Halen dışardan gelen bankamızın çeşitli misafirlerine de zaman zaman bu alanı gezdiriyoruz. Bu iş bizi gururlandırmıştı. Bu iş bankamızın Yönetiminin yaklaşımının sözde değil özde olduğunun bir kanıtıydı adeta.
Ama işimiz bitmemişti, İK İletişim servisi olarak hizmet verecek firmayla çalışmalara başladık çocuklarımızı, yaş gruplarına göre ayırdık. Programlarını yaptık. Ne zaman, hangi gün gelecekler, ne zaman ne yemek yiyecekler ve nerede yiyecekler, hangi katları ne zaman gezecekler ve bunun gibi birçok konunun hepsini çözdük. Yaklaşık seksen çocuğumuz vardı dört grup yaptık haftada iki gün etkinlik koyduk böylece bir çocuğumuz on beş günde bir annesinin babasının işyerine gelebilecekti. Kâğıt üzerinde her şey hazırdı, büyük gün geldi çattı artık başlayabilirdik.
O sabah hepimiz orda toplandık genel müdürümüz Melikşah Bey, genel müdür yardımcımız Süleyman Bey ve emeği geçen herkes oradaydık. İlk grup çocuklarımızla birlikte çocuk olduk oyun oynadık dizlerimizin üstüne çöküp onlarla aynı boya geldik ve açılış kurdelasını öylece kestik. Kocaman bir pastayı hep beraber yedik. İşin verdiği mutluluk herkesin yüzüne yansıyordu.
Bugün güzel ve iyi bir iş yaptığımızı çok iyi anlıyoruz. Zira başta çocuklarımız ve çalışanlarımız olmak üzere hepimiz bu projenin devam etmesini istiyoruz. Proje hala devam ediyor neredeyse altı ay oldu, ikinci gruplara hazırlanmaya başladık bile.
İyi ki varsın Albaraka.